Ombudsman Aranıyor – Ahi Galip Demir

Ombudsman Aranıyor – Ahi Galip Demir

İSVEÇ KRALININ SIRRI Kavramın ana ocağı İsveç olarak biliniyor. İsveç Kralı Demirbaş Karl’ın Osmanlı’ya sığınmasını batıdaki uygulamalara milat sayan Merhum Galip Demir, Osmanlı sistemini inceleyen, kralın ülkesine döndükten sonra Ombudsmanlık kurumu uygulamasına geçmesine dikkat çekmiştir. Kültürel etkileşimin tarihi bir realite olduğunu bu kapsamda vurgulayan Demir, birçok çağdaş değer ve kavram gibi Ombudsmanlığın da Osmanlı’dan Avrupa’ya taşındığını dile getirmiştir.

KİTABIN KÜNYESİ Ombudsman Aranıyor. Galip Demir. Ahi Kültürünü Araştırma ve Eğitim Vakfı Yayınları 2003. İstanbul Büyük kitap boy, 1. hamur lüks, Ciltli – 456 sayfa. İstemek için telefon: (0.212) 629 03 39 – 40 veya Türkiye’nin her yerinde belli başlı kitapçılarda.

Ahilik ve Ombudsmanlık

Ahilik, Türk medeniyetinin temel taşlarından biri. Selçuklu döneminin haşmetini, Osmanlı’nın kuruluş felsefesini özetleyen bir kavram. Galip Demir’in başında bulunduğu vakıf da, bu doğrultuda sosyal ve kültürel çalışmalar gerçekleştiriyor. Tarih, bilgi ve kültürel alanlarda olduğu kadar, insan hakları, demokrasi, anayasal düzenlemeler, standart üretim, tüketici hakları gibi sosyal, siyasal ve ekonomik alanlarda da unutulan, terkedilen ya da bilinmeyen zenginlikleri gün yüzüne çıkarıyor. Ombudsmanlık konusu da Merhum Galip Demir’in, ‘Ahilik ve Yükselen Değerler’ başlığı altında kaleme aldığı ansiklopedik kitabın bir bölümü olarak düşünülmüş. Yüzlerce kaynak taranmış, ulusal ve uluslararası belgeler araştırılmış, harmanlanmış, analizler yapılmıştı.

NİÇİN OMBUDSMANLIK ? Merhum Demir, Ombudsmanlık kurumunun, lüzumunu anlatırken şu görüşlere yer vermişti: “Türkiye’de herşeyin düzgün gittiği, yönetsel alanda hiçbir yozlaşmanın görülmediği, denetimin yeterli olduğu söylenemeyeceğine göre böyle bir kuruma duyulan ihtiyaç ortadadır. Toplum yapıları incelendiğinde, her dönemde yozlaşma ve yolsuzlukların bir şekilde gündemde olduğundan daha etkin olduğu gözlemlenmektedir. Yolsuzlukla mücadelede önemli ilerlemeler kaydedilmektedirler.” (Sayfa: 20)

OSMANLI’DA OMBUDSMAN VAR MIYDI ? Kitapta, Ombudsmanlık, kavramının anlamı kadar ismiyle de farklılık arz ettiğine dikkat çekiliyor. İngiltere’de Parlamento komiseri, Fransa’da arabulucu, Kanada’da yurttaş koruyucusu, İtalya’da sivil haklar savunucusu, Avusturya’da halk avukatı, Polonya’da yurttaş hakları savunucusu. Türklerde ise, göçebelikten yerleşik düzene geçtikten sonra, İslamiyeti kabul ile birlikte kurulan Ahilik kültüründe benzer bir olay görülmektedir. Galip Demir, Osmanlı’daki yönetim şemasını tek tek mercek altına alır. Kadılık, kazaskerlik, muhtesiplik, kethüdalık ve Ahi Babası bu anlamda tüm yönleriyle ele alınır. Günümüz hukuk düzeninin terimleriyle yargı dışı denetim gibi analizlerde bulunur. Ahi Babalarının, Ombudsman’ın tüm işlevlerini içerdiğini böylece izah etmektedir.

İSVEÇ KRALI OSMANLI’YI İNCELİYOR Kavramın ana ocağı İsveç olarak biliniyor. Yazar Galip Demir’in çalışmasının belkemiğini de bu gerçeklik oluşturmaktadır. Tarihi malumatlarda adı geçen İsveç Kralı Demirbaş Karl’ın Rusya’yı işgale giderken (Paltova Savaşı – 1709) mağlup olması ve Osmanlı’ya sığınması olayına dikkat çeken Demir, bundan sonrasına kapı aralamaktadır. Demirbaş Karl’ın bunun üzerine Bender’de, daha sonra Dimetoka’da kalabalık maiyetiyle birlikte misafır edildiği ve bu sırada, Osmanlı sistemini incelediğini belirten Galip Demir, kralın ülkesine döndükten sonra reformlar gerçekleştirmesi ve bu çerçevede Ombudsmanlık kurumu uygulamasına geçtiğine de dikkat çeker. Kültürel etkileşimin tarihi bir realite olduğunu bu kapsamda vurgulayan Yazar, birçok çağdaş değer ve kavram gibi Ombudsman Avrupa’ya taşındığını dile getirmektedir.

Ahi Baba ve Ombudsmanın İşlevi

Yazar Demir, kitabın bir bölümünde, Ahi Babası ile günümüzün ideal Ombudsman’ın işlevlerini tablolarla (Sayfa 165 – 166) karşılaştırmaktadır. Ombudsman’nın görevi, faaliyetleri ve gayesi başlığı altında şu bilgilere yer veriliyor: “Şikayetleri kabul eder, arabuluculuk, araştırma, kendiliğinden hareket geçer, öneride bulunur, hızlı hareket eder, rapor hazırlar, kararları halka duyurur, haksızlığı önler, davayı kısa zamanda sonuçlandırır.” Buna karşın Ahi Babası için şu bilgilere yer verilir. “Şikayetleri dinler, arabuluculuk, araştırma kendiliğinden harekete geçer, öneride bulunur, hızlı hareket eder, rapor hazırlar, kararları halka duyurur, haksızlığı önler.” Yazar, karşılaştırmaları daha sonra şu başlıklar altında sürdürür: “Nitelikleri, kişiliği, bilgi ve tecrübesi, temsildeki pratikliği, kurumun başlangıcı ve görev devri, konumu, karar gücü, seçim süresi, maliyeti, başvuru şekli, soruşturma takibi ve sonucu, ceza yaklaşımı, şikayetlerin çözülme süresi ve mali etki…”

AFRİKA’DA BİLE VAR BİZDE YOK Yazar’ın hayıflandığı şey, bizde köklü biçimde mevcut olan kurumların yad ellerde boy vermesi, serpilmesi buna karşın, bizimkilerin aymazlık ya da aşağılık tavır sonucunda başkalarınkine iştiyakla sarılması, ama bunu yaparken evdeki bulgurdan bihaber olmasıdır. Yazara göre, Ombudsmanlık ülke için elzem bir kurumdur. Ancak bunun milli tarih ve ihtiyaçlar çerçevesinde şekillendirilmesinde zaruret vardır. Batı ülkelerindeki farklı uygulamalar da zaten, bunun gerekliliğini ortaya koymaktadır. İktidar partisinin, parti Ombudsmanı bulundurmasını olumlu bir gelişme sayan yazara göre, her sektörde genelde merkezi bir Ombudsmana, Türkçe ifadesiyle ‘Halk Savunucusu’na ihtiyaç büyüktür. Zira, dünyanın birçok ülkesinde hatta bazı Afrika ülkelerinde bile bu kurum iş başındadır.

MODEL OLMA YOLUNDA Merhum Galip Demir, kitabın bir bölümünde Türkiye’nin İslam dünyası ile Batı arasında önemli bir kültür ve model ülke olduğunu vurgular. Burada Crescent and Star. Turkey Between Two World (Hilal ve Yıldız: İki Dünya arasındaki Türkiye) kitabının yazarı Stephen Kinzer’in şu sözlerini nakleder: “Hangi kriter esas alınırsa alınsın, kendisini Müslüman demokrasi olarak tanımlayabilecek tek ülke Türkiye, Türkiye’yi önemli kılan özelliği de budur.” Ombudsman Aranıyor’ın, içeriği bunan ibaret değil tabii. Ayrıntılar detaylar, alıntılar, karşılaştırmalar, akıl yürütmeler ve daha birçok bilgi dökümü yer alıyor kitapta. Ama şunu demek mümkün: yeni bir tartışma ya da yeni bir bakış açısı gündeme geliyor. Bilgilerinize.

Vefatının 3. Yılında Saygı ve Rahmetle Anıyoruz.

SÜLEYMAN DEMİR

Ahi Kültürünü Araştırma ve Eğitim Vakfı yönetim kurulu adına